Yara Dondurma (Kriyoterapi) Nedir?

Kriyoterapi genellikle halk arasında yara şeklinde ifade edilen rahim ağzında meydana gelen hücresel farklılıkların tedavisi için yapılmaktadır. Genital bölgedeki anormal doku davranışı sergileyen erozyonların dondurulması ve oluşan dokuların tahrip edilerek yok edilmesi şeklinde tedavisi gerçekleştirilir.

Kriyoterapinin uygulandığı bölgeler nelerdir?

• Serviks ( rahim ağzı )
• Kondilom ( Siğiller )
• Molluskum kontagiozum gibi bölgelere ve yara şeklindeki durumlarda uygulanmaktadır.

Yara dondurma işlemi hangi durumlarda uygulanmaz?

• Hamilelik
• Rahim ağzında enfeksiyon varlığı
• Küretaj da hastalık teşhis edilmesi
• Rahim kanalına doğru derin yapışıklıklar
• Probun bölgesinde büyük lezyonlar
• CIN 3 veya kanser şüphesinde kriyoterapi uygulanmamaktadır.

Yara dondurma operasyonları ne kadar sürer?

Kriyoterapi işlemi 5 dakika gibi kısa bir süre içerisinde gerçekleştirilmektedir. Ancak lezyona göre işlem birkaç defa tekrarlanabilmektedir. Bu nedenle işlem süresi yaklaşık olarak 15 dakikada tamamlanır. Kriyoterapi rahim ağzındaki hücresel farklılıkların tedavisinde başarılı bir şekilde uygulanmaktadır. Fakat yara dondurma işleminde önce her hastaya PAP smear testi yapılır ve sonuçlarına göre tedavi işlemine geçilir.

Kriyoterapi nasıl gerçekleştirilir?

Uygulama esnasında hasta muayene pozisyonunda jinekolojik masasına uzanır. Normal muayenelerde olduğu gibi spekulum uygulanır ve ilk aşamada yara için yakma işlemi gerçekleştirilir. Rahim ağzının görülmesinden sonra kriyoterapi işlemi yapılır. Rahim ağzının dokusunda sinir olmadığı için hastanın ağrı duyacağı herhangi bir durum olmamaktadır. Ancak hafif adet öncesi sancıları gibi kramplar hissedilebilir. Bu kramplarda birkaç dakika içerisinden kendiliğinden geçecektir. Uygulamanın öncesinde ve sonrasında hafif ağrı kesiciler yeterli olacaktır. Fakat nadir olarak hastanın rahatsızlık duyabileceği ağrı durumu yaşanabilmektedir.

Yara dondurma işleminin avantajları nelerdir?

• Anesteziye ihtiyaç duyulmamaktadır.
• Ciddi yaralanma ya da müdahale gereği ortaya çıkabilecek komplikasyon riski azdır.
• Kolay ve hızlı bir şekilde sonuçlanmaktadır.
• Maliyeti açısından uygundur.
• Poliklinik şartları altında uygulanabilir.
• Uygulama sonrasında hasta günlük hayatına dönebilir.
• Uygulama sırasında ve sonrasında kanama riski oldukça azdır.
• İnfertilite ( kısırlık ) gibi ciddi sorunlara neden olmamaktadır.

Kriyoterapinin dezavantajları nelerdir?

• Yara dondurma işleminden sonra hastada bir süre akıntı şikâyeti ortaya çıkabilir.
• İşlem sırasında adet sancısına benzer kramp şeklinde ağrı olabilir.
• Kriyoterapinin ardından serviks kapanması söz konusu olabilir.
• Yaranın histolojik incelenmesi mümkün değildir.
• İşlemden sonraki aylarda smear testi zor olabilir.
• Kriyoterapinin başarısızlıkla sonuçlanma ihtimali vardır.

Kriyoterapi sırasında meydana gelebilecek komplikasyonlar nelerdir?

Uygulamada en sık karşılaşılan problem probun kayması ve vajina duvarına temas etmesidir. Bu durum karşısında hasta ağrı duyabilir. Bunun yanı sıra dondurulmuş alanlarda simetri sorunu ortaya çıkabilir. Ancak doğru prob seçimi ile bu sorun engellenebilmektedir. Nadir olarak vagal refleks şeklinde ifade edilen tansiyon düşmesi ile bayılma görülebilir.

Yara dondurma işleminden sonra bilinmesi gerekenler

Yara dondurma işleminden sonra 3-4 hafta gibi bir sürede kokulu, sulu bir akıntı meydana gelebilir. Bunun nedeni ise ölü hücrelerin vücut dışına atılmasıdır. Ayrıca bu süre zarfında serviks travması ve enfeksiyon riski arttığı için, hastaların cinsel ilişkiden kaçınması ve enfeksiyon riskine karşılık hijyen kurallarına dikkat etmesi gerekir. Aynı risk faktöründen dolayı hastanın uygulanmadan sonra vajinal tampon kullanmaması ve havuz, deniz, hamam gibi ortamlara girmemesi gerekir.

Kriyoterapi uygulamasından 3 ay sonra hastanın PAP smear testini tekrar etmesi gerekmektedir. Uygulamadan sonraki ilk 3 ay içerisinde vücut hücresel yenilenme sürecine girdiği için, bu dönemlerde yapılan smear testinin bir faydası olmayacaktır. Eğer ilk 3 aydan sonra yapılan smear testi sonuçları normal ise, 2 sene içerisinde her 3 ayda ya da 6 ayda bir smear testinin tekrarlanması önerilmektedir.