Genital Siğil

Genital siğil adı verilen yapıların tıp literatüründeki adı kondilloma akümünatadır. Bu yapılar, HPV virüsü ile oluşmaktadır. Genellikle kanser riski taşımazlar ve iyi huylu tümörlerdir. HPV enfeksiyonu, cinsel ilişki ile bulaşmaktadır. Viral enfeksiyonlar kategorisindedir. Ülkemizde bu hastalığın yaygınlığı gün geçtikçe artmaktadır.

Genital siğiller, erkek ve kadınlarda genital bölgede ve makatta meydana gelir. Nadir olarak ağız çevresinde de meydana gelmektedir. Genital siğillerin görünümü ise karnabaharı anımsatmaktadır. Bazen tek bir siğil söz konusu iken, bazen de birçok siğil aynı konumda görülebilir.  Genellikle herhangi bir belirtiye yol açmaz.

HPV enfeksiyonu nedir?

HPV (human papilloma virus) cinsel bölgede ve deri mukozasında enfeksiyona yol açan condyloma acuminatum (kondiloma aküminatum) şeklinde ifade edilen siğillerin meydana gelmesine yol açan virüstür. Bu virüs, çeşitli hastalıklara yol açabilmektedir. Vücuda girdiği zaman, sürekli olarak tekrar edebilir. Bu sebeple de dönem dönem enfeksiyonlara yol açar. Bu sebep dolayısı ile HPV enfeksiyonu kesin tedavisi olmayan bir hastalık olarak ifade edilebilir. Vücutta yalnızca siğil oluşumuna yol açmaz. Rahim ağzı kanseri, vulva kanseri, penis kanseri ya da boğaz kanseri gibi çeşitli olumsuzluklara da yol açabilmektedir.

HPV virüsünün 100’den fazla tipi mevcuttur. Bu tiplerden yalnızca bir kısmı enfeksiyona yol açarlar. Bu enfeksiyonlar da genital siğil olarak adlandırılmaktadır. Yaygın olarak HPV tip 6 ve 11 genital siğillere yol açmaktadırlar. Ancak, HPV tip 16,18, 31,45 ide içeren 15-16 tipi rahim ağzında hücresel değişikliklere sebep olabilmektedir. Rahim ağzı kanseri teşhisi almış kadınların % 97 sinde HPV virüsü tespit edilmektedir. Kadın kanserleri içinde ilk sıralarda bulunan rahim ağzı kanserinin en önemli sebebi ise HPV virüsü olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple HPV virüs belirtileri söz konusu ise, siğiller mevcut ise mutlaka bir uzmana başvurmak gerekmektedir.

Genital siğil nasıl oluşur?

genital siğil, cinsel yolla bulaşmaktadır. Cinsel alanı enfekte eden HPV virüsü, cinsel temas ile yayılmaktadır. Bu virüsün bulaşması için tam bir ilişkinin olması gerekmez. Temas yolu ile de bulaşabilmektedir.

Hastalığın bulaşmasının ardından ise bir kuluçka dönemi başlar. Birkaç ay ya da birkaç yıl sonra virüs ortaya çıkabilir. Genellikle 6 ay içinde ilk belirtiler ortaya çıkar. Aktif genital lezyonlar söz konusu olduğunda ise bulaşıcılık riski en yüksektir. Siğiller ortaya çıktıktan sonra tedavi edilebilir ancak yeniden siğillerin ortaya çıkma riski bulunmaktadır. Aktif dönemde cinsel temastan bu sebeple kaçınılmalıdır.

Genital siğil belirtileri nelerdir?

• HPV virüsü bulaştıktan sonra, hastalık hemen ortaya çıkmamaktadır. Hatta genellikle HPV virüsü bulaştıktan sonra, vücudun kendi savunma mekanizması virüsü alt eder ve etkisiz hale getirir. Ancak çeşitli durumlarda virüs tipine bağlı olarak, bir süre sonra belirtiler ortaya çıkabilir. Belirti vermese bile bulaşıcılık hala aktiftir.
• Çoğunlukla genital bölgede ufak siğiller gözlemlenir. Bu siğiller, yumuşak, kabarık ve pembe-beyaz renklidir. Tek başlarına ya da grup halinde görülebilirler. Nadir olarak vajina içinde ya da makat içinde de olabilirler. Oral bir ilişki söz konusu ise bu siğiller ağız içinde de görülebilir.
• Genital siğilde kaşıntı ya da yanma gibi belirtiler söz konusu değildir.
• Tedavi sağlanmaz ise siğil sayısı artabilir.

HPV  teşhisi nasıl konur?

Genital siğiller söz konusu ise, partner tedavisi gerekmektedir. Çeşitli durumlarda asit içeren solüsyonlar uygulanır ve ciltte renk değişimi olup olmadığı kontrol edilir. Dışarıdan gözlemlenen siğillerde ise, rahim ağzının incelenmesi için kolposkop denilen bir cihazla değerlendirme yapılır.

Şayet şüpheli parçalar mevcut ise bu yapılardan örnek alınır ve patolojik incelemeye yollanır. Ancak çoğunlukla lezyonlar oldukça tipiktir. Bu sebeple de göz muayenesi yeterli olabilmektedir.

HPV kan dolaşımına geçmez. Bu sebeple de kan ile HPV virüsü tespit edilmesi söz konusu değildir.

Genital siğil nasıl tedavi edilir?

Genital siğillerin tedavi edilmesinde en önemli faktör, kişinin bağışıklık sistemidir. Örnek olarak siğillerin yeniden ortaya çıktığı dönem, çoğunlukla kişinin bağışıklık sisteminin zayıf olduğu dönemdir. Bu sebeple esas tedavi; kişinin bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Düzenli beslenme, zararlı alışkanlıklardan uzak durma ve doktor talimatlarına uyma hastalığın nüks etme riskinia zaltacaktır.

Bunun dışında tedavi yöntemlerinde lezyonları yok etmek için çeşitli yöntemler mevcuttur. Bunlar; elektrik akımı ile yakma, dondurma ya da LEEP olarak sayılabilir. Bunun dışında imiqumod isimli birmadde içeren kremler sürülerek lezyonlar yokedilebilir. Genellikle cerrahi yöntemler ve imiqumod birlikte kullanılır. Ancak lezyonların tekrarlama riski yüksektir. Genellikle her hastada aralıklarla ortalama 2-3 kez tedavi gerekir.